Hiç kimse sevgi böcüğü değil !

Kendisine marjinal denmesinden hoşlanmıyor. Fakat onu tanıyanlar son dönemde tanıştıkları en ilginç insanlardan birisi olduğunu söylüyor. Mehmet Ali ile dünya görüşleri , Yıldız Tilbe sevgisi , sivri dili ve pistlerdeki dans esintisi hakkında konuştuk :)

TUNCY : Hoş geldin Mehmet Ali
MEHMET ALİ : Hoş bulduk :)

T : Bize Mehmet Ali'yi biraz açıklar mısın , Mehmet Ali kimdir , nelerden hoşlanır ?
M.A. : Kısaca sorduğun soru çok genel bir soru oldu ama Mehmet Ali kimdir ? Herkesin tanıdığı gibi diyebilirim , gizlim yok yani. Üstüne birşey daha eklemem gerekirse tanıdıkça tanımak isteyeceğiniz bir insan diyebilirim. Hani bu kendimi övmek için söylediğim birşey değil aslında , şimdi klişe olacak ama sevgi dolu bir insanım ben.

T: Dışarıdan Mehmet Ali dediğimiz zaman karşımıza güler yüzlü enteresan fikirleri olan birisi çıkıyor. Peki bu senin gerçek yaşantında etrafına karşı belirlediğin bir tutum mudur ? Sadece yakın arkadaşlarına karşı mı böylesin yoksa herkese karşı aynı aynı güleryüzlülük ve sabrı gösterebiliyor musun ?
M.A : BU benim gerçekten duruşum diyebilirim. Zaman zaman bunu engellemeye çalıştığım oldu aslında kendimi değiştirmek adına ama olmadı çünkü benim mayamda var. O yüzden göründüğüm olduğum gibiyim. Ama herkese karşı tabii sevgi yumağı olamıyorsun.Bazı insanları da parçalamak gerekiyor ya da bıçaklanması gerekenler varsa da bıçaklarım.

T : Peki Mehmet Ali kendinde en belirgin gördüğün özelliklerin neler ?
M.A. : Hangi kategoride , hangi düzlemde ?

T: Herhangi bir kategori olabilir , genel olarak soruyorum.
M.A : Genel olarak soruyorsan safım diyebilirim ben , safiyane duygular besliyorum.

T: Halbuki dışarıdan baktığın zaman hiç öyle görünmüyorsun , iç dünyanda kendini böyle mi tanımlarsın ?
M.A. : Dışarıdan nasıl baktığına bağlı , bakış açısı devreye giriyor burada. Benim bakış açım da saf , herkese o saflıkta değerlendiriyorum. Karşımdaki şeytan da olabilir ama herkes gördüğünü düşünür son tahlilde düz mantık. O yüzden beni tanımayan insanların hakkımda yaptığı yorumları da kaale almıyorum çünkü o doğru bir değerlendirme değil zaten.İnsanı tanımadan sadece görünüşüyle , oturup kalkmasıyla o insanı tanıyamazsın.

T :Mehmet Ali senin aşırı bir Yıldız Tilbe hayranlığın var , bu Yıldız Tilbe hayranlığı nereden geliyor ?
M.A. : Bence Yıldız Tilbe ile aramızda ortak görünmeyen bir bağ var. Onun içinde de benim gibi havai fişekler patlıyor. İçimde patlıyor (Burada kahkaha atıyor :) Yani o kadnı ben sadece sahnedeki Yıldız Tilbe olarak görmüyorum anlatabiliyor muyum. Tamam mı , ben onu her haliyle Yıldız Tilbe olarak görüyorum. Yani o şarkı söylemeseydi de , normal bir komşum olsaydı da ben onu yine benim Yıldız'ım olarak görürdüm.

T: Son zamanlarda bir de fotoğrafçılık merakın söz konusu oldu. Oldukça ilginç ve değişik fotoğraflar çekiyorsun. Daha önce senin bu yönünü pek görmemiştik. Nereden çıktı , seni fotoğrafçılığa iten neydi ?
M.A. : Artık sıradan , rutinden öyle çok sıkıldım ki birşeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Amatör olarak o sizin iltifatınız tabii teşekkür ederim. Elden geldiğince bir uğraş. Yalnızca kenimi meşgul etmek adına başladım. Ama biraz uzun sürdü. İlk gün yaptıklarımla şimdiki yaptıklarım arasında ufak da olsa bir fark olmalı ki o da artık benim mesaimle alakalıdır. Daha iyisini yapmayı da isterim. 

T: Sanırım seni sevenlerin en çok merak ettiği konulardan birisi de düğün ve partylerde göstermiş olduğun dans performansın. Seni oldukça farklı kılıyor. Bu dansı özel bir yerden öğendin mi yoksa patenti sana mı ait , bir yetenek mi diyeyim :)
M.A : Aslında bu bir yeteneksizliktir. İnsanlar yeteneklerini gösterirse zaten yetenekli oldukları ortaya çıkar.Ben yeteneksiz olduğumu biliyorum. Dans konusunda dans etmeyi bilmiyorum. Senkronize hareket etmiyorum. Farklı gelen şey de insanların belki de yapmak isteyip de çekindikleri ama onu yapan insanı görünce öyşe bir hoşlantı. Ben de görsem benim gibi dans eden birini ben de izlerim. Meraktan. Enteresan gelir. Hani biraz fütursuzca , şuursuzca yapılan hareketler olduğu için insanları cezbediyor. 

T. : Peki seni çok sivri dilli birisi olarak da biliyoruz. Sivri dilinden insanların kırılacağını düşünüyor musun yoksa onlar seni tanıyorlar da bu Mehmet Ali'ye alıştılar mı ?
M.A. : Ben aslında insanları dürüst olursam kırmayı istiyorum. Ama hak ettikleri için istiyorum. Fakat etrafta haddini bildirmeyi istediğim ama haddini bildirsem dahi haddini bilmeyen hadsizler var. O yüzden eskisi kaar insanlara yüklenmeyi düşünmüyorum. Çünkü benim karşıma alabileceğim insana her ne şekilde olursa olsun değer verebiliyor olmam gerekir. O insanın emeğine , hırsına ve zekasına. Bu üçünden birini zaten etrafımda görsem gider ona sarılırım. 

T : Bundan sonraki dönemde yapacakların şeyler neler olacak. Kısacası önümüzdeki yıllar için bir hayat planı yaptın mı ?
M.A. : Benim genel olarak hayatı her alanda planladığım söylenemez. Spontane yaşadığımı bilirsin. Ama bu başıboşluk da nereye kadar diye bir sorar insan kendisine. O yüzden geç de olsa bir plan yaptım. 5 yıllık kalkınma planı diyebiliriz. Bunun içersinde dil eğitimi geliyor en önemlisi o. Yan dallar olarak da diğer eğitimleri almayı planlıyorum. İlerleyen günlerde bunların meyvelerini zaten hep birlikte göreceğiz. Bunun için basın toplantısını daha sonra yapacağım.

T : Mehmet Ali bu ikisinden birisini seçmeni istesem. Etrafa ışık saçan bir yıldız mısın yoksa sivri dilinle ortalığı karartmak için gönderilen bir göktaşı mı ? İnsanlar senin esprili ve sivri tarafını aynı anda göremiyorlar. Sence hangisi daha baskın ?
M.A. : Şimdi kime göre neye göre ? Ben bu soruya ying-yang felsefeiyle yanıt vermek isterim. Her ikisini de içimde barındırıyorum. Kimse kusura bakmasın kimse sevgi böcüğü değildir ya da kimse de tam olarak şeytan değildir. Çünkü şeytan da melek de vardır. Ama biz insanız , ikisi de içimizde.

T : Son olarak Memoli severlere söylemek istediğin bir mesajın var mı ?
M.A : Bu soru benim kaldırabileceğim bir soru değil.Çünkü herkes herkesi sevmek zorunda zaten. Ben bir sanatçı veya yıldız değilim. O senin teveccühün. Teşekkür ederim. Bu tarz iltifat sorularına aslında cevap da veremiyorum. Utanıyorum.

T: Çok teşekkür ederim bu keyifli röportaj için. Tuncy TV nin ilk yazılı röportajını seninle yaptık. Önümüzdeki dönemde ortak projelerimiz devam edecek seninle.
M.A. : Ben teşekkür ederim , başarılarının devamını dilerim , yolun açık olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder